Halk Hekimliği
Her yerde olduğu gibi İlimizde de tıbbın insana ulaşamadığı veya şehirden ve doktordan uzak köylerde yaşayan insanlarımızın başına gelen çeşitli rahatsızlıklar karşısında zaman içerisinde geliştirmiş olduğu bazı tedavi yöntemleri vardır. Bu tedavi yöntemlerine ve kullanılan ilaçlara “koca karı” ilaçları denilmektedir. Koca karı ilaçları çeşitli bitkilerden hayvansal ürünlerden ve dini dualarla yapılan telkin yöntemlerinden oluşmaktadır.
Şimdi bunlara birkaç örnek verelim.
BOĞAZ ŞİŞMESİNE karşı inek ve benzeri hayvanların mayıs denen dışkısı bir saç üzerine konup ateşte ısıtılır. Isıtılan mayıs bir tülbent ile boğaza bağlanır. Diğer bir tedavi yöntemi de kuru soğan küle gömülüp biraz sendirildikten sonra bir tülbent ile boğaza bağlanmakta ve boğazın yumuşaması sağlanmaktadır. Üçüncü bir yöntem de çekirdeği çıkarılmış zeytinlerin bir tülbent ile boğaza bağlanmasıdır. Dördüncü bir tedavi şekli de buğday ununun kepeği suyla karıştırılıp lapa yapılır. Hazırlanan lapanın üzerine zeytinyağı da sürülerek bir bezle boğaza bağlanır.
BAĞIRSAK KURDUNU yok etmek için 7 ila 10 gün boyunca çiğ kabak çekirdeği yenir.
BAŞ AĞRISINA karşılık incecik dilim dilim kesilen patates bir tülbent ile alına ve şakaklara bağlanır.
BRONŞİTE karşılık karaturpun içi oyulur. İçine bal konularak bir gece bekletilir. Ertesi gün hazırlanan bu bal bronşitli olan kişiye yedirilir.
GÖZDE KANLANMAYA karşılık yumurtanın akı yağsız pişirilir. Bir tülbent ile kanlanan göze bağlanır.
KARIN AĞRISINA karşı kekik otu kaynatılıp içine yumuşak peynir şekeri ilave edilerek içilir. Yine karın ağrısına karşılık çiçeği açmış papatyanın göbeğindeki sarı kısım kaynatılıp içilir.
KULAK AĞRISINA karşılık ateşte sendirilen pırasanın suyu sıkılır Bu sudan birkaç damla ağrıyan kulağa damlatılır.
MAYASILA karşılık ilkbaharda derelerden toplanan sülükler mayasıl yerine yapıştırılır.
NAZARA karşı kurşun döküp dua okunmaktadır. Kırklareli’nin hemen hemen bütün köylerinde, ilçelerinde ve il merkezinde nazara karşı dua okuyup kurşun döken yaşlı insanları bulmak mümkündür.
PARMAKTA DOLAMA olursa acı biberin çekirdekleri boşaltılır. Çekirdeği alınmış acı biber dolama bulunan parmağa bağlanır. Biber parmakta bir gün, bir gece bağlı kalır. Birkaç gün içinde dolama geçer.
PARMAK SU TOPLARSA parmağa iğne, diken batıp su toplarsa su toplanan yere sardunya yaprağı bağlanır. Sardunya bulunmazsa lokum bağlanıp 1 gece bekletilir.
SIRT AĞRISINA karşılık yanmakta olan gaz lambasının gazı ile sırt ovulur. Sabah ağrı kalmaz.
SİNİZÜTE karşılık acı kavun suyu genze çekilir. Acı kavun bölgemizde bol miktarda bulunmaktadır.
SOĞUK ALGINLIĞINA karşı hardal tohumu sürtülerek parçalanır ve beze sarılarak bir kova sıcak suya atılır. Suda 5 -10 dakika bekletildikten sonra o suyla banyo yapılır.
ÜŞÜMYE KARŞI ispirto, limon ile vücut, kol ve bacaklar ovulur.
VÜCUTTA ÇIKAN ÇIBANA karşı keten tohumu un gibi öğütülüp süt ile karıştırılır. Hazırlanan bu keten lapası çıbanın üstüne bezle bağlanır. Bir gün, bir gece orada kalır. Sonuçta çıbanın kaybolması sağlanmış olur. Diğer bir tedavi yöntemi de çıbanın üzerine sardunya çiçeğinin yaprağı akşam yatmadan önce bağlanır. Sabah çıban kaybolur.
VÜCUTTA OLUŞAN ÇÜRÜKLERE karşılık yeni kesilmiş inek, dana, tavuk gibi hayvanların eti çürük yere sarılır.
Yukarıda tespiti yapılan tedavi yöntemleri özellikle motorlu araçların olmadığı ve doktorların bulunmadığı kasaba ve şehirlere ulaşımın zor olduğu dönemlerde kesin ve mutlaka başvurulan tedavi yöntemleri iken, bugün yerine doktora gitmeye bırakmıştır. Ancak yine de özellikle köylerde başvurulan tedavi yöntemleri arasında yer almaktadırlar.