Bolca Nine Adak Ziyaretleri
Bolca Nine Ziyaretgâhı, Babaeski İlçesi’ne bağlı 2013 yılı adrese dayalı nüfus sayımına göre 472 kişilik bir nüfusa sahip Mutlu (Kofalca) Köyü’nde bulunmaktadır. Mutlu Köyü, Babaeski İlçesine 10 Km. uzaklıktadır. Bolca Nine ismi köy halkı ve tüm Trakya tarafından bilinmekte ve 6 Mayıs’ta başlayıp Kasım ayına kadar devam eden ziyaretçi akınına uğramaktadır.
Bolca Nine Türbesinin bulunduğu alan bir koruluktur. Bu alanda Bolca Ninenin mezarı, erkekler ve kadınlar için iki odalı bir mescit, kurban kesme bölümü, oturma gurupları, ızgara yapılabilecek ve ateş yakıp yemek pişirilebilecek ocaklıklar, iki adet tuvalet, çeşmeler, bulunmaktadır. Her yer büyük ulu ağaçlarla kaplı ve koyu bir gölgeliktir.
1943 yılı Mutlu Köyü doğumlu öğretmen Halit Yardımcı tarafından kaleme alınıp 2003 yılında basımı gerçekleştirilen “TRAKYA GERÇEĞİ Fatih ve Bolca Nine” adlı kitapta yazar Halit Yardımcı Bolca Nine hakkında şunları söylemektedir.
“Son Avrupa seferini Arnavutluk üzerine yapmak üzere sefere çıkan Fatih Sultan Mehmet Han ve ordusunun yolu Bolca Ninenin yaşadığı suyu ve yeşilliği bol olan Mutlu Köyü’ne düşer. Ordu bu bölgede konaklarken bir gurup asker Bolca Ninenin evinin yanından geçer ve onun bir şeyler pişirdiğini görür. Askerler yemek için yanına gelirler. Bolca Nine de sayıları 100-200 veya daha fazla olan askerlere ocakta pişirdiği pilavdan verir. Bolca Nine askerlere pilav verdikçe pilav azalacağına fazlalaşmaktadır. Bu durum karşısında şaşıran askerler Ulu bir kadın karşısında olduklarını düşünür ve bu olayı Fatih Sultan Mehmet Han’a anlatırlar. Padişah yanında komutanları ile birlikte Bolca Ninenin yanına gelir, onun ellerine sarılır ve kendisinden bir şeyler dilemesini düşünürken, Bolca Ninenin gözlerine baktığında, bu yüce kadının kendisinden bir şeyler istemeyecek bir doygunluğa, olgunluğa yükseldiğini sezer ve “dile benden ne dilersen” diye soramaz. Padişah bu olanların üzerine onun adını bile sormadan,
-“Ey muhterem kadın bundan böyle senin adın BOLCA ANA olarak çağrıla, gelecek neslimiz tarafından BOLCA NİNE olarak anıla” diyerek onun ellerini öper ve saygısını böyle ifade eder.
Padişah ziyaretini bitirip gitmeye kalktığında Bolca Nine ona;
-“Padişahım, askerleriniz dinlenmek için geldiklerinde şu anda sizin de karşıda gördüğünüz kargılarını toprağa saplamışlardı. Emretseniz de askerlerinizin bu kargıları bu akşam burada kalsın, sabah olunca askerleriniz gelip alsın” der ve bu isteği padişah tarafından uygun karşılanır. Ertesi gün padişah, komutanları ve askerleri Bolca Nineye veda etmeye geldiklerinde, akşam toprağa saplı olarak bırakılan kargıların yeşererek birer fidan haline geldikleri görülür. Bu olay Bolca Nineye olan saygıyı daha da arttırır.
Bolca Ninenin kendisinden hiç bir şey istemeyeceğini sezen padişah, yine de Bolca Ninenin bulunduğu korulukta birtakım çalışmalar yaptırmış ve burasının küçük bir zaviye haline getirilmesini sağlayarak bazı toprakları kendisine bağışlamıştır.
Halit Yardımcı “TRAKYA GERÇEĞİ Fatih ve Bolca Nine” adlı eserinde Bolca Ninenin ölümü hakkında da şu bilgileri vermektedir.
Aynı yıllarda komşu köylerden üç kişi hacca gitmek üzere yola çıkar. Bolca Ninenin de hayır duasını almak için onun yanına gelirler. Bolca Nine de onlara,
-“Gidin görün, dönün gelin, bulun gömün” der ve onları hac yoluna uğurlar. 1484 yılında yola çıkan hacı adayları o yılların imkânlarıyla birkaç yıl sonra hacı olarak geri dönerlerken aynı yolu takip ederler ve Bolca Nineye uğramadan kendi köylerine gitmek istemezler. Bolca Ninenin yaşadığı koruya geldiklerinde sessizlik vardır ve Nine ölüm döşeğindedir. Biraz sonra Bolca Nine ölür ve kulübesinin olduğu yere üç hacı tarafından gömülür. Bu esnada yıl 1490, Ninenin yaşı da 80’in üzerindedir. Üç hacılar hacca giderken Bolca Ninenin kendilerine söylediği sözü hatırlarlar, onun yüceliği karşısında duydukları saygıyla buraya yerleşirler ve 1493 yılında üçü de kısa aralıklarla öldüklerinde buraya gömülürler. Halen Bolca Nine ve bu üç hacının mezarları Mutlu Köyü’ndeki korunun içindedir.
Bolca Nine hakkında Mutlu Köyü Muhtarlığınca da bir bilgi notu hazırlanmıştır. O da şöyledir.
Rivayet olunur ki 15. yy içinde Fatih Sultan Mehmet, Edirne’ye giderken askerleriyle birlikte burada konaklamış, bu konaklama esnasında bu kabirde yatan hatun kişi tarafından bir kazanda o kadar kişiyi doyurmayı başarması askerleri hayrete düşürmüştür. Askerler yemeğin tüm askere yetmeyeceğini söylemesi üzerine Hatun kişi,
-Yiyin evlatlarım bolca bolca yiyin, demiş.
Yemek hepsine yetmiş de artmış bile. Bu hikmetli olay Padişaha anlatılınca Fatih Sultan Mehmet, yaşlı kadının elini öper ve der ki:
-Senin adın Bolca Nine olsun. O zamandan beri bu hatun kişinin adı Bolca Nine olarak kalmış ve bu zamana kadar süre gelmiştir.
Rivayete göre bu yaşlı kadın Padişaha der ki,
-Atlarınızın kazıkları mola yerinde kalsın, isteği kabul edilir. Sabahleyin kalkıldığında kazıkların yeşerdiği fark edilince Bolca Ninenin ermiş olduğuna hükmedilir. Bir mesire yerine dönüşen bu ziyaret yeri her yıl Hıdrellezden yani 6 Mayıstan sonraki Cuma günü başlar yıl boyunca devam eder.
Bolca Nine hakkında halk arasında yapılan görüşmelerde de yukarıda belirtilen olayların anlatıldığı gözlemlenmiştir.
Bolca Nine Adak yerine gelen insanlar, hikmetleri bulunan Bolca Nineden bol rızk, ev, oğluna kısmet, çocuğunun okul hayatında zihninin açılması, üniversite sınavında başarılı olması, bol para kazanması, askerdeki oğlunun sağ-salim eve dönmesi, işlerinin açılması gibi dileklerde bulunmakta, bu dileği yerine gelirse gelecek yıl yerine getirmek üzere adak adamaktadırlar. Dileğin önemine göre adağın şekli de değişmektedir. Örneğin; sevgilisine kavuşursa gelecek yıl buraya gelip mum yakacak, evine bol rızk ve bereket gelirse kurban kesecek, çocuğu üniversiteyi kazanırsa Bolca Ninenin ruhuna fatiha okuyacaktır.
Ziyaretçiler kendilerini o kadar inandırmış ki, türbenin duvarına çakıl taşı ve kiremit parçalarından ev şekli yapmakta, çocuğu olmayan kadınlar bez parçalarından beşik yapıp türbenin yanındaki ağacın dallarına asmakta, dua okuyarak adak adamakta, isteklerinin gerçekleşmesi halinde adağını yerine getireceğine söz vermektedir.
Bir yaşlı kadın Allah’tan iki tırnaklı hayvan istemiş, isteği gerçekleşince adağı olan kurbanı kesmiş ve Bolca Ninenin ruhuna Kuran okumuş.
Kadınların çoğunluğu oluşturduğu Bolca Nine ziyaretçileri arasında bir çocuk sahibi olmak için Lüleburgaz’dan, İstanbul’dan, Edirne’den, Silivri’den, Çatalca’dan, Sivas’tan ve Şanlıurfa’dan gelmiş insanlara rastlanıldı.
İnsanın olduğu yerde para, paranın olduğu yerde de ticaret olmaz mı? Bolca Nine Türbesinin bulunduğu yer sanki bir panayır alanı gibi. Sanki Pazar yerinde arayıp bulduğun her şey burada da var. İnsanların günlük ihtiyaçlarını karşılayacak yiyecek-içecek ve giyim-kuşam ürünleri mevcut. Ziyaretgâhı ticarethaneye dönüştüren dilek makaracıları (makarayı alıp ipini ağaca bağlamak için), dilek mumu ve kibrit satıcıları türbenin etrafını sarmış durumda.
Türbenin bulunduğu alan son yıllarda yoğun bir ziyaretçi akınına uğraması nedeniyle talan olmuş durumda. Köy muhtarlığı tarafından bir adak kesme yeri yapılarak, adanan kurbanın burada hijyen şartlarda kesilmesi ve çevrenin temiz kalması amaçlanmıştır. Köy muhtarlığınca yapılan bu adak kesme yeri özel kişilere ihale edilmekte, buradan elde edilen gelir ile de türbenin ve etrafının bakımı, onarımı ve temizlik gibi ihtiyaçları karşılanmaktadır. Alanda içme ve temizlik ihtiyacını karşılamak üzere çeşmeler, ibadet için de mescit yapılmıştır. Türbenin ziyarete açıldığı 6 Mayıs ve takip eden hafta sonlarında günde 100 civarında koç ve koyun, 200 civarında da horoz kesildiği ifade edilmiştir.
Adakların yerine getirilmesi de şöyle gerçekleşmektedir. Bir kısım ziyaretçiler adağını yerine getirip orada bulunan insanlara dağıtmakta, bir kısım ziyaretçiler adağını kesip geldiği insanlarla birlikte yemekte, bir kısım ziyaretçiler de getirdiği lokum ve akide şekerleri dağıtmakta, bir kısım ziyaretçiler ise lokma hamuru mayalayıp pişirmekte, helva ve pilav yapıp orada bulunanlara dağıtmaktadır.
Bir gurup ziyaretçinin de, mezarın üzerine demir para atıp mezar üzerinde bulunan diğer demir paralardan aldığı, buradan alınan parayı yıl boyunca cüzdanında sakladığı, bunu da bolluk ve bereket getireceğine olan inançla yaptığı görülmüştür.
Bu Bölüm İçin Yararlanılan Kişiler ve Kaynaklar;
VURAL, Cemal; 1963 Mutlu Köyü doğumlu olup halen aynı köyde ikamet eder. (Eski köy muhtarı, yeni İl Genel Meclis Üyesi)
YARAŞ, Murat; 1965 Mutlu Köyü doğumlu olup, halen köyde ikamet eder. Köy muhtarı)
YARDIMCI, Halit;”TRAKYA GERÇEĞİ Fatih ve Bolca Nine” 2003